3 Nisan 2009 Cuma

vazgeçilemeyen seçim geyikleri

taze taze bi seçim daha atlattı türkiye. buradan hareketle bişiler karalayalım dedim. sosyal mesaj vermeye çalışıyo gibi durucam ama basbayağı (bkz:anket lan bu).


evet! aranızda henüz seçme hakkı kazanamamış arkadaşlar olduğunu biliyorum. ben de 16 yaşındayım, ve lise eteği inanılmaz seksi duruyo üzerimde.. özel mesajla bana ulaşabilirsiniz. dur ya seçime dönelim. henüz oy kullanmamış biri olarak bile gözlemleyebildiğimiz olaylar bunlar.


1) yeni seçilen belediye başkanının heyecanı: hafız bu her dönem rastlanılan bi adam. her belediye başkanı, seçilir seçilmez bu tribe bağlıyo. "bu dakikadan sonra partimin değil tüm kemaliyelilerin başkanıyım" deyu deyu demeç verirler. dinleyenler de bilir hikaye olduğunu, ama usulen alkışlanır. ertesi gün parti yandaşları kapıya dizilir, iş için.


2) konvoyda, arka kapı camından sarkan taş hatun: bak benim en sevdiğim geyik bu hacı abi. bu hatunu özellikle mi işe alıyolar bilmiyorum ama çok başarılı bi hamle oluyor parti adına. beni arkadaşım var lan, 50 kilo kömürü iade etti, başka bi partinin konvoyunda taş hatunu gördü diye. arkadaşlarımı biraz daha dikkatli seçmem gerek, evet!


3) seçim kavgaları: efendim genellikle kafaya oynayan iki parti taraftarlarının karşılaştığı anda kopan arbedeye, seçim kavgası diyoruz. 29 mart seçimlerinde, son bilanço yamulmuyorsam 15 ölü, 100 yaralı. şu da var ki, japonya'da 7.3 şiddetinde deprem oluyo ama adamlarda bu kadar ölü ve yaralı yok!


4) deniz baykal: hehee hakkaten bu adam en baba geyik ha. ulan yıllardır adam kaybediyo ve ister istemez geyiğe bağlıyo. ama çok eğlenceli, her seçimden sonra mutlaka savunulacak bişi buluyo. bu adama `tugay kerimoğlu` desen; "hacı tugay başarıya doydu artık, o yüzden böyle dandik top oynuyo" diye geyiğe bağlar. lise eteğimi döndürerek "i love u, deniz!" diye bağırıyorum..

Hiç yorum yok: