10 Nisan 2009 Cuma

burulduk ey halkım unutma bizi!

ergenekon mevzusunu anlayan biri varsa beri gelsin ya.

bir tane eşcinsel adam, kanada'da rahip mi zangoç mu ne, onun ifadeleri var, ses kayıtları var. sonra başka bir ses kaydında, adamın o ifadeleri, t.şakları mengene ile burulurken verdiği ortaya çıkıyor. başka bir ifadede ise, t.şaklar dile gelmiş, "burulduk ey halkım unutma bizi" diyor. sonra bir bakıyoruz, sonra birtakım isimler konuşuluyor. askerler falan. isim içinde kalıyor ev, bir bahar akşamında. halılar hep turgut, zekeriya oluyor. neden ne pek bahesedilmiyor. hele yalçın küçük denilen adamı ciddiye alıp gözaltına aldılar ya, ben o emnyet teşkilatına sabır diliyorum. zaten 2 gün sonra, gözlerinin altı torba torba, avurtları çökmüş iki polis tarafından serbest bırakıldı küçük.

çete kurmak deyola suçlarına. ee çocukken biz de çete kurduk, suç örgütüydük hem de. "kimooooooooğ-1" operasyonunda, sitenin yöneticisi zillere basıp kaçtığımız için, nöbetçi babaya teslim etmişti bizi. o da 3 şepeşillleden 5 tokata kadar ağır dayağımızı istemişti de, annemiz akşam yemeğinde pırasaları yerkenki iyi halimizi göz önünde bulundurarak "ağır azar ve küfür" cezasına indirmişti.

valla şu satırları yazarken bile korkuyorum. bir yanlış anlaşılma olacak da, hoop içeri alınacağım diye. en azından ifademe başvurulmak üzere bile savcılığa çağrılsam, geberirim korkudan. sayın yetkililer, savcılar, hakimler ve değerli arkadaşlarım (her sesleniş konuşmasında en tırto bölüm bu "değerli arkadaşlar" kısmıdır"), bu site zerre önemi olmayan bir sitedir. benim, bu siteyi zimmetime para geçirmek için kurduğum söylentileri yanlıştır ki, zimmetin ne olduğunu bile bilmiyorum.

eğer bakın, yine de içeri almak istiyorsanız alın, ama allahh'ınızı severseniz tuncay güney'e yapılan muameleyi yapmayın. bak allah adı verdim. son olarak dostlarım, eğer maphusluk yaşarsam, size içerideyken yazdım diye yutturacağım bir şiir ile son veriyorum:

hani maç olur da bir gün,
hani tehlikeli bir noktadan serbest atış kazanır ya rakip,
hani sen geçersin baraja ürkek ve narin,
hani 9.15'e açılırken tırıs tırıs,
karşındaki kazma abanır ya pis burunla,
ve o an top gelir ya hayalarına,
o an aklına arjantinli defans oyuncusu "ayala" gelsin.

işte o an bir ses duyacaksın yoldaşım;
"git işe lan işe, kısır olursun" diyecek uzaklardan.
o ses benim sesim, o ses halkımın sesi topraaam.

o testis proleteryanın testisi.
kallavi.
burulduk ey halkın unutma bizi.

1 yorum:

ErdEm dedi ki...

ya bak hemşerim, bu yazıların hepsine teker teker 1 verdiğinde orgazm mı oluyosun?

bak canım kardeşim mesele nedir anlayamadım! senin kinin nedendir? topun peşinden o inşaata gitme diye haykırmadı mı arkadaşların? neden onları dinlemeyip girdin o kara kutuya?

sörvayvır kılıklı yavşak seni! ulan illa beğen göklere çıkar demiyoruz yazıları! şunu da söliyim 1 puan vermekten başka, iki cümleyi anlamlı şekilde sıralayacak kadar kapasiten varsa, bi yorum çak yazar ol! senin tabiatına küfretmek istiyorum. sabaha kadar küfretmek, küfretmek, küfretmek..

bu yoruma da dandik puan veremiyosun ya, aşk olsun çocuk sana!