22 Nisan 2009 Çarşamba

Mağduru kollayan insanın büyüsüne kapılırım

Hepimiz mağdur ettik, mağdur olduk çocukken.
"Dört göz" dediler, "optik facia" dediler, ağladık. Biz "koca götlü" dedik, "Sen hala yatağa işiyon" dedik, alakalı alakasız türlü hakaretlerle durmadan aşağıladık birbirimizi. İşte o an içimizden biri çıkıp "Durun!" dedi.
"Durun! Sizinki can da onunki patlıcan mı?"
Sustuk. Uzaklara daldık. Kendimizden utandık belki. Belki hala yatağa işeyen bizdik? Korktuk.

Hep senin yerinde olmak istedim, güneş gibi doğup, mağduru koruyan kahraman arkadaş! Sende nasıl bir insan sevgisi vardı? Öyle çok liderlik vasfı taşıyan biri de değildin oysa ki. Ama sen ne zaman mağduru kollarının arasına alsan, hepimiz sözünü dinlerdik. Bugün Ayşe'ydin, yarın Ali, öbür gün Hatice... İsmin, cismin mühim değildi; gözüpektin, yiğittin...

Ne zaman ki grup halinde taşağa bağlanmış, kendisine gülünmüş, türlü ibneliklerle aşağılanmış birini görsem; bilirim ki sen ordasın kahraman dostum. Az sonra şimşek gibi fırlayacak, mağduru tüm dertlerinden kurtaracak ve "Yapmayın lan çocuğa" talimatıyla olayın tüm çirkinliğini sonlandıracaksın.

İyi ki varsın...

Hiç yorum yok: