28 Kasım 2008 Cuma

Şok Şok Şok

2 eyyorlama
Şok! Şok! Şok!
Flaş! Flaş! Flaş!

Akside yaklaşan seçimler, yöneticilerden benjcev kod adlı yazarın karalama kampanyalarına başlamasını tetikledi.

"Cevap Veriyorum" başlıklı asılsız yazısında yayınladığı telefon görüşmeleri Az Sonra.
(Daktilo sesleri ile) Bunu da mı görecektik!

Yaklaşan seçimlerde iktidarı kaybetmeye MAHKUM benjcev olayları saptırarak yeni lider adayı Erdem i karalama çalışmalarına başladı. Aralarında geçen çok gizli telefon görüşmesine aksisozluk ulaştı.

B: haceliz naber?
E: ne var!
B: fafaliz galatasaray maçına gelsene birlikte gideriz ya da sen gidersin ben beklerim seni dışarıda.
E: ne alakası var! Muhabbet açmak için atmayacağın takla yok!
B: Hey be ne günlerdi kapalıda minderde top oynadığımız zamanlar.
E: hııı
B: valla en güzel sen oynuyordun zaten, futbolunla tribünleri coştururdun. Bizi kendine hayran bırakırdın.
E: yıkamayı bırak istersen.
B: Hacı direk konuya giriyorum. Aksiye dön lütfen. Sen gittin okur sayımız yerlerde, Habp devamlı tripte, ceketli ali dayı erdem gelmezse tekmeyi yersin dedi. Çoluk çocuk perişan.
E: hacı yaptıkların affedilemez.
B: abi haklısın haddimi aştım biraz ama diğer yazarlar için okurların için dön.
E: bakarız.
B: sağolasın bebişim.
E: bebişim benim lafım. ayrıca tamam demedim. düşünücem!
B: hacı valla geleceğim tehlikede, yingen tekmeyi basıcak, seni kaybetmek üzereyim, Habp desen ayrı dert.
E: valla onların hatrı olmasa gelmezdim biliyon.
B: sağol biraderim.
E: şimdi müsadenle çalışıcam. kendine iyi bak. Birde her defasıda çaldırıp durma parana kıyda bi kere sen ara. Cimri.
B: Haceliz aidatlarla tel faturasını ödi..
dıt dıt dıt ddıııııııt.

Söz sende sayın Sarıoğlu.

cevap veriyorum

0 eyyorlama
dün erdem'in, maçta olmamdan ötürü oluşan otorite boşluğundan yararlanıp gerçekleştirdiği, yalanlarla dolanlarla bezediği post-modern darbe girişmini herkes gördü. tabi ki başarısız olacak, bunu belirtmeme gerek yok. bir de utanmadan, sıkılmadan "off the record" sandığım ve bir çok yeri kırpılmış dialogumuzu yayınladı. dialogun aslı aşağıdadır ve gerçekler su yüzüne çıksındır artık. bu, ekşi sözlük gibi, youtube gibi rakibimiz olan dış güçler tarafından yönlendirildiği belli olan, wikipedia maşası erdem'le olan görüşmemizi yayınlıyorum. isteyen aksi arşivini açar bakar.

e: hacı naber yaa? bebişim.
b: iyidir. senden?
e: nolsun ya? benim yazımın başlığını değiştirmişsin.
b: başlığı yoktu ki onun.
e: eheh. iyi olmuş o zaman. bu ara site süper olmuş. ellerine sağlık.
b: daha iyileştirmeler olacak, aidatlar gelsin bir hele.
e: ya ben habp'le konuştum, o verecek. borcu var onun bana.
b: tamam abi.
e: vermedi gitti borcunu argideş. ne adammış ya.
b: verir ya. ödeşirsiniz. abi benim biraz işim var. sonra da maça gideceğim.
e: istiyorsan sitede bana moderatörlük ver. hakkıyla icra ederim bu işi.
b: yok daha neler!
e: eheh. haklısın. bu ara yazılarını çok beğeniyorum.
b: :) benim işim var abi.
e: bu ara site çok güzel olmuş. yazımın başlığını da iyi ki değiştirmişsin de bir yazım, erdem'e tıklayınca çıkmıyor.
b: hallettim ben onu abi. çıkıyor şimdi. benim işim var abi.
e: tamam hacım. sağolasın. büyük emekler harcıyorsun. bir moderatörlük versen bu sistemde bana.
b: abi benim işim var görüşürüz.
benjcev çevrimdışı.
e: yavşaksın olm sen.
çevrimdışıyken ileti aldınız.
b: daha gitmedim olm.
e: eheh. arkadaşa yazayım derken, sana yolladım abi. kusura bakma.
b: hadi eyvallah.
e: çok büyük şerefsizsin. nah alırsın 5ytl'yi.
b: hala burdayım.

27 Kasım 2008 Perşembe

esef ve şiddet

1 eyyorlama
efendiler! (atatürk gibi girdim lan konuşmaya, kimse tutamaz beni artık)

uzun süredir aksiye yazmıyorum. elbette ki ceketli ve habp gibi değerli yazarlar, yokluğumu farketmemenize neden olmuştur. o yüzden yokluğumu belirtme gereği duydum!

evet yoktum arkadaşlar. yoktum zira moderatorlerden bencjevle ciddi fikir ayrılıklarına sahiptik. bencjev'i devlet dairesine koy "bugün git yarın gel" der, tansaşa satış elemanı olarak yerleştir "müdür bu, buna konuş" diye çemkirir, berbere koy saçını kesme bahanesiyle sürttürür. bencjev böyle bi adamdır. doğal olarak anlaşamadığımız noktalar söz konusu.

ben de bundan mütevellit, bir müddet yazmama kararı aldım. ama bencjev, bundan da anlamadı! habp, "erdem yok! hayırdır?" dedi; benjcev "hehee, dün konuştum iyiymiş. avea kamu hattı kullanan adam, ortadan kaybolmaz merak etmeyin" diye geçiştirdi. üstelik benim bir avukat olduğumu bilmesine rağmen, işimde telefon görüşmelerimin önemini bilmesine rağmen, çenemden para kazandığımı bilmesine rağmen.. işte bu "sığlıkta" bi insanla çalışarak yazılarımızı size ulaştırmaya çalışıyoruz ve evet gerçekten de çok zor oluyor.

bununla da kalmadı başımıza gelenler! ona buna dikkat çekmekten ve para istemekten başka yöneticiliğe dair hiç bir icraat ortaya koymayan benjcev, eleştirilerimden biraz da olsa etkilenmiş olsa gerek, sitede bazı yeniliklere imza attı. açıkçası bu yeni haliyle aksi, bi s.ke benzememiş.

ve en son olarak bu yazıyı hazırlamama neden olan tavırla karşılaştım bugün! eleştirilmeye tahammülü olmayan benjcev, beni sindirerek sözlükten dışlamaya çalııyor. önce, bana ait başlıksız bi yazıya kafasına göre başlık atıp yayınladı(şojuk) ve şimdi de bi yazımı resmen sümen altı yaptı. evet, aksinin santralini kilitleyen "denize bakan kale" adlı yazım ne yazık ki sözlükten kaldırıldı.

tabi ben kayıtsız kalmadım buna! düzeltilmesini talep ettim kendisinden "ya kusura bakma, atlamışız, düzeltiriz" deyip geçiştirdi. bu olaya dair tepkimi, bu akşam bi yazıyla koyacağımı belirttiğimdeyse "s.ktir lan bugun gs macı var, yazı falan yazılmaz" dedi.

şunun farkındayım ki aksi yazarları üzerine ciddi oyunlar oynanıyor. sindirilmek, sözlükten dışlanmak isteniyoruz. ancak kazanamayacaklar! burda kalacağız! kalıp savaşacağız! birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde, tüm yazar arkadaşları örgütlü harekete çağırıyorum!

şahsıma ve değerli yazar arkadaşlarıma karşı sergilenen tavr, esef ve şiddetle kınıyorum!

terzi

4 eyyorlama
terzilik garip bir meslek. bir dikiş aletinin, iğne ipliğin erkeğin elinde olması bilhassa, bu manzarayı gören insanı garip düşüncelere gark edebiliyor. (gark etmek ne demekse artık? hazımsız düşünceyi beyne sokunca, beyin gark eder, gurk eder, belki anlamı budur). şimdi erkeğin nasırlı elinde (norveçli balıkçılar istisnai bir durum) at yarışı kuponu, hatta direk at, orak, çekiç, sanayii ürünler görmeye alışkın göz; elinde iğne iplik, önünde dikiş makinası olan bir adamı görünce, hele ki bu adam bıyıklı olmasına rağmen, gömleğinin üstünde yeleği, burnunun ucunda 3 numara hipermetrop gözlüğü, boynunda mezurasıyla bıyıklı bir adamsa, her an terzinin "benim sigara böreğimi beğeniyorlar ayol" demesini bekliyor. ama demez, asla demez.

google'u araştırdım ve terzi resimlerine baktım. hepsi o kadar birbirine benziyordu ki, en farklı 4 tanesini seçtim.



ama tabi, terziliğin fiziksel görünümünün yarattığı psikolojik hengame dışında manevi olarak da dükkanın verdiği bir huzura ve "terzi suratı" naifliğinin verdiği bir huşuya da değinmek gerekiyor. inanılmaz bir dingin ortam, kesinlikle radyodan çalınan eski bir şarkı, duvarda tuttuğu takımın 88-89 sezonuna ait posteri, tül perdeler ve kumaş ve sabun kokusu. tek teknolojik alet diyebileceğimiz bir dikiş makinası, ki o da sadece mekanik. her nesne doğal, aynı terzi amcanın samimiyeti gibi.

26 Kasım 2008 Çarşamba

Kayıp Aranıyor

2 eyyorlama

Ünlü yazarlarımızdan

24 Kasım 2008 Pazartesi

yazarlarımız

2 eyyorlama
evet, son günlerde daha çok yönetici kimliğimle konuştum. fekat yazar benjcev bu gelişmeler hakkında ne diyor, bir de onu dinleyelim? sonuçta yönetici benjcev ile yazar benjcev'i karıştırmıyorum. yönetici benjcev, bizimkiler dizisindeki sabri beyi belki de; yazar benjcev ise pencereden bakıp "seviiim katil geldi", "benim adım cimil" diyen sarhoş, kim bilebilir. belki de benim adım cimil. bu işlere hiç belli olmaz. sanal ortam insanları kandırıyor aga.

okurlarımız hafta içi mail yağmuruna tuttu beni. Spam Mail klasörüne düşen ve sapıkça gelen maillerden anladığım kadarıyla bizi düzgün insanlar takip etmiyor. veya spam maillere güvenmemek lazım.

aşağıda yazarlarımızın toplu resmini göreceksiniz.



1. yönetici benjcev, bir güneş gibi yazar ailesinin üzerinde parlıyor ve onları koruyor. tırt gibi ama biraz.
2. yazar benjcev, sarhoş ve buna rağmen kendine güvenli.
3. ceketli ali dayi, benjcev'e göz kulak olan biri. her zaman yanında.
4. erdem. halil pazarlama a.ş'nin genel müdürü. kızgın ve sert. hızlı ve öfkeli. tokyo draft. yeri geldiğinde mağrur.
5. habp. bir lokomotif, olmazsa olmazı. yok lan aslında seni de kapıcı yaptık ama halil pazarlama'nın varisisin. dur lan hemen kızma.

resimdeki diğerleri ise, kalabalık olsun diye koyduğumuz halit akçatepe maketi, dükkanların girişinde duran komi maketi ve yoldan geçip kameramıza takılan ilginç şahıslardır.

şeytan diyor

6 eyyorlama
ki yanaş şuna...
Aidat konusunda ısrarcı ve kesin tutumundan dolayı yöneticileri teprik ediyor toplamarken başarılar diliyorum.

Peki şeytan ne diyor? Evet şeytan söz sende;
-Ule vericeksin yöneticinin eline 50 YTL (31$)(20avro) 10 yıl aidat istemesin.
-Acaba bu aidatları verirsek her ay ister mi bu müsibet yönetici?
-Sözlüğü satın almak ne kadara patlar acaba?
-www.ozaksisozluk.net, www.hayaksisozluk.net domainleri alınmış mıdır ki?
-Yaklaşan yerel seçimlerde yöneticiliğe adaylığımı koysam mı acaba?

bu gurur hepimizin / basında biz

5 eyyorlama

evet arkadaşlar bu gurur hepimizin. sizi eleştirmeyi bildiğim gibi, yeri gelince tebrik etmesini de biliyorum. google'da "aksi sözlük" diye aratınca 8.sırada çıkıyoruz. bence zirvedeyken bırakalım. efsane olduk efsane.

5 ytl'ler gelseydi, belki bu ekşi sözlük gibi, efendime söylim wikipedia gibi devlerle yarışabilecektik. ama wiki'ye bakıyorsun 3 milyon ytl bağış toplamış yazarlarından, bize bakıyorsun yazarlarımız 5 ytl'yi bile vermekten öykünüyorlar, ırrım tırrım ediyorlar. bu gurur sizin falan değil. bu gurur kimin la? ortalıklarda gururunuzu bırakmayın. bırakın bu deli gururu.

aha basında biz sayfasında da bu var. bir an için heyecanlandınız, itiraf edin. bilhassa aranızda bazıları, aha kesin benden bahsetmişlerdir diye dıkladılar habere. maalesef bizden bahsetmiyorlar. ama olsun.
biraz daha dikkat.
lütfen.

23 Kasım 2008 Pazar

"Aşk" ise..

0 eyyorlama
Madem ki ErdEm kardeşim böyle bir etiket eklemiş müessesemize, o zaman bana da şu satırları yazmak düşer:

Herhangi bir günde bile, ondan çok çok uzaktayken, hatta o uyurken, sesini bile bana ulaştıramazken, sadece hayatımdaki varlığıyla yaşayabileceğim en güzel günü yaşatabildiği için benjcev'e teşekkür ederim.

"benjcev diyince mouse elden düşüyor. gözlerim görmüyor, klavyem şaşıyor." Anca bu sözler çıkıyor, esas içimden geçenlerin yerine.
Aşığım..

22 Kasım 2008 Cumartesi

etiketler

4 eyyorlama
koca ve karmaşık bir sistem dedik, anlaşılması bazen zor oluyor dedik, ama içimizden bazı arkadaşlar var ki yavşak yavşak etiketler koyuyorlar. ben idareciyim burada, yöneticiyim, yarın bir gün analarınız, babalarınız gelse, "bizim oğlan ne gibi etiketler koyuyor bir bakalık hele" dese, ben ne diyeceğim. yarın bir gün, sözlüğümüze yabancılar girse (yanlışlıkla tabi, ben de farkındayım bu koca ve karmaşık sistemin popüler olmadığını), bu etiketleri nasıl açıklayacağım?

aha kötü etiketlere örnekler: 'over face, over near, under below, just gimme a kiss hun'. ya sen Habp, Salihli Belediye Spor Bayan Voleybol Takımı diye etiket konur mu lan? ben yazılarımda o kadar kelime kullanmıyorum, sen etiket yapmışsın. insan okuyacak bunları insan. kütüphaneci değil. açarsın "veleybol" diye etiketini, ben de yazarım altına, piknikte veleybol maceralarımı. plajdaki veleybol anılarımı.

baba bravo! bu son uyarım. ha 5 ytl'yi verin, o zaman işin rengi değişir aga. işte o zaman işin rengi değişir. açın "gerzek benjcev" diye etiketinizi ben açıveririm sizin yerinize. ama 5 ytl olmadan olmaz bu işler.

evet, müdürünüz benjcev.
biraz daha dikkat.

ücretlerini uzatmayanlar

4 eyyorlama

ben galiba tam anlaşılamadım. hala aranızda "iki bira ısmarlarım, ödeşirik", yok "baba 3'ün 5'in hesabını mı yapıyorsun, 3 yıl biriksin toptan 20 veririz" gibi sözler ediliyor.

ha ben bilmiyorum, kurulmuş koca sisteme girip takılmayı. ben bilmiyorum, iki satır ortaya laf aedip bir köşeye çekilmeyi. ben burada koca bir sistem yönetiyorum, insanlarla uğraşıyorum, enişteler geliyor "şu çocuğu sizin bloga yazdıralım" diyor, onlarla uğraşıyorum. gecemi gündüzüme kattım bu büyük ve karmaşık sistemi kurmak için. sistem diyorum, 10 kere daha derim, bu bir sistemdir ve belli başlı kuralları vardır. en önemli kural, 5 ytl'ler verilcek arkadaş. bu kadar basit bir kuralı yerine getiremiyorsanız, yarın bir gün tespit yapacak olsanız, ne bok yirsiniz, ne içersiniz onu bilmiyorum.

koskoca sistemin idarecisi, benjcev.
biraz dikkat.

21 Kasım 2008 Cuma

Dutlu Sokak

0 eyyorlama

En asil sokak bence.

Çünkü başka hiç bir sokak bu kadar meşhur değil. Ben sana Aksoy Mah. Celalettin Sokak desem bilebilecek misin? Asla.
Cadde adıyla gelsem bilirsin bak... Ama herhangi bir sokağı tarif etmeden bilemezsin. benjcev'im sen de bilemezsin. İnatlaşma bir.

Dutlu Sokak'ı meşhur eden de 'Beyaz Fırın'dır bence. Yoksa 'Düğmeci Tahir' ile şöhretlenebilecek yer değil orası. Buarada Salihlimizde "Kamil" isimli dükkan var.
Hahah...

20 Kasım 2008 Perşembe

YÜZLEŞME

1 eyyorlama

sırf bi peri için son durağa kadar otobüsten inmezsin ya! çeneni yaslayıp ön koltuğun demirine, öylece pas geçersin ya durakları bir bir - 'her seferinde bi dahaki durakta inecem lan kesin' diyerek..
ve kızıl saçlı periye dalarak son durağa gelirsin ya hiç fark etmeden.. sonra peri kanatlanıp otobüsten iner de sevgilisine sarılır ya! hani sana b.k yemek düşer ya o saatten sonra.. buna 'yüzleşme' der modern toplum.
ben de bugün bir yüzleşmeye tanık olsun istiyorum aksi sözlük! az önce sayfayı açtığımda 5 parmağını gösteren bi el indi suratıma. yönetici olacak zat aidat toplamaya karar vermiş. parmağını gözümüze sokuyor..
ve ben karar veriyorum hepimizin yüzleşmesi gerekenlerle.. sonrasın da kontrolümü kaybedip bu yazıyı hazırlıyorum!
ya farkında mısın benjcev denen! farkında mısın aksi sözlüğü dördümüzden başka kimsenin takip etmediğini? kendimizin çalıp besteler yaptığımız, kelimeleri dolayıp bi mendile tam da aksinin üstündeyken rastgele saçıverdiğimiz bi blogun yöneticisi olduğunun?
bugüne kadar okuyucu çekmek için naptın sevgili dostum? -seni tenzih ederek- 3 kıymetli yazarı kimlerle buluşturabildin? ama para toplamaya gelince aslan kesiliyosun! buna izin veremem! ilk iş olarak bu yazı yazıyorum. ve yazımın etiketleri olarak 'over face, over near, under below, just gimme a kiss hun' gibi saçma sapan kelimeler seçiyorum.
bak güzel kardeşim bu ilk uyarımız sana, gerekirse aksi yazarlar olarak örgütlenip direnişe geçeriz!

19 Kasım 2008 Çarşamba

aidat

1 eyyorlama

sitemizin aidatları gelmiştir. herkesten tamı tamına 5ytl topluyorum. zamanında spor parası toplamışlığım var. aranızda hatırlayanlar olacaktır, mali konularda acaip başarılıyımdır. para piyasalarına yön veririm.

evet tamı tamına 5 (yazıyla beş, el ile de resimdeki sanatçı) ytl'yi bana vermenizi rica ediyorum. buttonlar, linkler yenilenecek; şu ördek vetenire bakıtılacak, daha para kalırsa ben yerim arkadaş. onu da söyleyiverem. aranızda yine hatırlayanlarınız olacaktır, çeviri paralarını yemişliğim vardır. nevizade'de ohh mis. şaka len şaka, adam yedi paraları göz göre göre. s.ktiğimin cihangir enteli. ama bizim arkadaş onu dövmüş. bu haber, bugün borsayı rahatlattı.

bugün bir 5 ytl'yi nerelere vermiyoruz? anılarınızı, tespitlerinizi yazmaya gelince her şey çok güzel; para vermeye gelince "nakite sıkışığım abi", "bir yerdn para bekliyorum haceliz". ohh ne ala memleket. ala luna.

yönetici benjcev.

Petro

5 eyyorlama
Yazıklar olsun Habp. Balığ' tan tut, sporcusuna kadar bahsedip Petro'dan hiç sözetmedin ya, hakikaten yazıklar olsun.

Neden şimdi Habp'e çattım? Çünki çevremde gördüğüm en gerçek Petro düşkünü insan kendisi. İki-üç defa biraraya geldik, her defasında kendimizi Petro'da bulduk. Hayır şikayetçi olduğumdan değil (aman diyem), kendisinin nasıl bir Petro sevgisi taşıdığını farkettiğimi gözler önüne sermek ve onu Petro'yu yalnız bıraktığı için kınayabilmek adına yazdım bunları. Haybeye yazdım yani.

Bizim yan komşunun abisiymiş kendisi.
Buarada ErdEm' in bir yazısında bahsettiği ibo güzel de benim teyzemin oğlu. Herkesle tanıdık çıkan insanım ben.

Razlı

0 eyyorlama
.
Razlı bence Kaymakamlığın arkasından başlıyor. Adliyenin arkasından da başlıyor olabilir, bilemiyorum. Konuya çok hakim değilim. Ama konuya çok savcıyım. Aha bu da benden size 'emekli öğretmen esprisi' olsun.

Razlı denince akla ilk gelen şey 'cingen mahallesi' olur. Cingen mahallesi denince akla ilk gelen şeyi ise yazmıcam. Yazık günah.

Razlı denince akla ilk gelen şey Kurşunlu'dur bence. Arabanın arka koltuğundaki siyah poşetler ise Kurşunlu diyince akla ilk gelen şeylerdir. Ulan durunamadım. Nerden bulaştım bu Razlı yazısına, bilip bilmeden.

Esasen Razlı diyince aklıma ilk gelen şey teyzenin biri olmuştur hep. 'Nişanlı çiftin yanına verilen çocuk'tum o yıllar kahretsin, abimlerle bir yere bayram ziyaretine gitmiştik. Dolmuş ile dönerken yengemin anasının oturduğu koltuk sabit değildi. Şöfor de, manyak herif, çılgınca kullandığı için kadın sarsıldı yerinden. Korku içinde "Deprem mi oluyor yahu?" dedi. Gül allah gül...

Uzun lafın kısası, Razlı diyince insanın Kurşunlu'ya içmeye gidesi gelir. Bu kadar açık ve net.

17 Kasım 2008 Pazartesi

şojuk

1 eyyorlama


ben bu çocuğu seviyorum argıdeş! ben, taşıdığı yüreğin hacminden fazlasına sahip bu çocuğu seviyorum!

aşkı aradık! zaman zaman 'lan boyle bişi var! yaşayanınız var mı?' diye sorduk. kimi var, kimi bilmem dedi kem küm ederek..

aşkı aradık lan! ama ararken cebine bi liste koymıcaksın.. her yeni deneyimde, o listeye bakmıcaksın kaçak kaçak. güzellik, zeka, özgüven, güvenilir olma ve zarar vermeme gibi özellikleri aramıcaksın karşındakinde; en azından hepsini birden!

kasım kasım kasılmcaksın babacım.. kendini salıverceksin biraz. burnunu indirceksin biraz beşerilere doğru!

korkmıcaksın acı çekmekten! hayata ebleh ebleh baksan da, tutuşsan da biraz oluruna bırakıcaksın..

ben seviyorum bu çocuğu! bu çocuk kadar olamadığımız için belki de.. belki de bu şaşı haliyle dalga geçtiğimiz için..

ben seviyorum bu çocuğu ve 'hangi amc.k koydu lan bu şişeyi el kadar bebeğin önüne?' diye bağırıyorum uluorta!

Salihli Belediye Spor Bayan Voleybol Takımı

0 eyyorlama
Hafta sonu Salli de piyasa yaparken 'Kapalı'daki kalabalık dikkatimi çekti. Sabah aporlolardan "salli belediyesi ... maçı .... da, tüm hal... bekleriz gırch." reklamı yapılan maç ne maçıymış diye daldık hemen içeri.

Kalabalığa inanamadım. Taraftar topluluğu muhteşemdi. Kapalının bütün tribünü doluydu. Bayan voleybol maçınadır bu ilgi diye düşünürken, taraftar kitlesinin %40-45i kadar bayan izleyiciler dikkatimi çekmişti. İşte bu benim memleketim. En ufak bir taşkınlık olmadan geriye döşülen setleri çevirerek, karşılaşmayı 3-2 aldık.
Halk taraftarlığa aç. Uzun süredir futbol ve ya diğer spor dallarında güzel şeyler göremeyen salihli halkının file de yüzü gülüyor.

Daha yeni öğrendim ve kısa bir araştırma yaptım belediye spor bayan voleybol takımı hakkında.
2. lig A grubunda oynuyorlar.
lig başlangıcındaki ilk üç maçta -biraz da fiksturun kötülüğünden sanırım- ilk üç sıradaki rakiplerine yenilmişler. 4. hafta Denizlispor'u Denizli'de 3-0 yenerek kendilerine gelmiştir. Dün benim de izleme şansı yakaladığım 5. hafta karşılaşmasında UPS takımını 3-2 yenerek bu haftayı galibiyetle kapattık.

7-8 sayı geriye düşülen 2 setide taraftarın da desteğiyle çevirmeyi bilmişler, bize güzel bir oyun izlettirmişlerdir.
taraftarın tam organize olamayışı gözümden kaçmasa da karşı takım servis kullanırken ki ıslıklarla tüm stadı inletmişlerdir.

8 numaranın çok uzaklardan kullandığı servisleri, 12 numaranın inanılmaz smaçları ve takımın süper uyumuyla güzel bir karşılaşma oldu.

29 kasım 2008 saat 12:30 da tüm Salihli lileri kapalı spor salonuna bekliyorum....

EK:
6. hafta Kocaeli deplasmanında oynanan Kocaeli B.Şehir Bld. maçını 3-0 kaybetmişiz.

5 Kasım 2008 Çarşamba

Köfte ekmek-Çiğdem-YSS-Zeki Taca

0 eyyorlama
erdem, benjcev ve ceketli ali dayı ya ithafen;

Yeni Salihli Spor un fırtınalı yılları gelene gidene saydırıyor. Her zaman ki gibi maçtan bir saat önce ilk köfte ekmeğimi almış tribüne konumlanmışım. Kapalı tribünün -Ramiz turan stadyumunu bilenler için söylüyorum- tren yolu tarafındaki kaleye yakın ucundayım. İlk yarı Salli sporun kalesi tren yolu tarafındaki kale. Önümde, yani Sağ bekte 2 numaralı efsane formasıyla "zeki" oynuyor.
İlk yarının başlarında yss baskı altına alıyor ve bitiriyor karşı takımı, bende köfte ekmeğimi. Çiğdem faslına geçiyoruz. Tüm tribün çitlemekte.
Eski açık-hala da açık gerçi- çit çit çit.
Yeşil.
Beyaz.
Şampiyon.
Salihli.
Çit çit çit çit çit çit.

Devre arası ikinci köfte ekmeğime ulaşabilmek için canhıraş bi uğraş içindeyim. Sonunda alıyorum, ayranı da kaptığım gibi yerimdeyim.
---
Çok daha iyilerini yedim
Bizzat tekirdağda hatta
ama hiç birinde o kadar aç oturmadım tribüne
---
Yss oyunun kontrolunu kaybediyor atak üzerine atak yiyor. Defansın sağındaki Zeki, hata üzerine hata yapıyor. Ve tribünden ömrümün en acı, ömrümün en tatlı , ömrümün en uzun, ömrümün en kısa cümlesi çıkıyordu:
"ZEKİİİİ TACA zeki tacaaaaaa".

4 Kasım 2008 Salı

bir anı.

0 eyyorlama
.
küçükken evimiz ramiz turan'ın ordaydı. "ramiz ne demek lan?" sorusunu izah edecek kimsem yoktu. rasim isimli arkadaşım, ramiz turan'ın önündeki boş alanda elindeki sopayı savura savura "aduket" diyerek koşardı gün boyu. geçen bayram gördüm kendisini, tahsin amca sandım.

demet isimli arkadaşım ise paso camiye gidiyordu o dönem.

ben en çok çukur kazmayı severdim. "adam tuzağı" olduğunu iddia ettiğim çukurlarım vardı. muhtemelen parlament sinema kulübünden duymuştum o sözü. annem sürekli "sokarca elini yirse görürsün" diye gözdağı verse de vazgeçemiyordum topraktan. toprak başımın belası olmuştu. paso dayak yiyordum.

yenisalihlispor-yeniturgutluspor karşılaşması olduğu bir gün orlarda biryerlerde oynarken eli taşı ve de sopalı iki grup birbirine girdi. biz tam ortalarında kalmıştık. annelerimizin yürek yakan feryatları duyuldu balkonlardan. ben de hemen "teröristler geldi" diye ortalığı velveleye verdim. kahraman babam gelip beni kurtardı. akşam abime olayı yedi defa anlattım, abarttıkça abarttım, uzattıkça uzattım, bilimkurguya soktum ordan polisiye-gerilime aldım, hatta romantik komedi bile serpiştirdim hikayeye. en sonunda "yenisalihlisporlular yendi" dedim. abimin göğsünün kabardığı her halinden belliydi.
olayın faillerinin terörist olmadığına ne ara ve kim tarafından ikna edildim hatırlayamıyorum.

deniz tarafındaki kale

0 eyyorlama

teadüflerin çocuklarıyız hepimiz. ben müslüman türk coğrafyasında doğdum: tesadüf! bireyv hartsa bağımsızlık için savaşmış doğduğu topraklarda - o da tesadüf..
velhasılı salihliye getiricem sözü. doğduğum, büyüdüğüm, tozunu yuttuğum, zevkini sürdüğüm memlekete. ve denizin belki de en çok yakışacağı şehre..
oysa ne kadar da hak ederdi salihli, denizi! mesela 'salihli ramiz turan stadını bilmeyenler için tarif edersek; ataklar şuanda deniz tarafındaki kalede yoğunlaştı' benzeri cümleleri ya da..
yeşili, sulak toprakları, hafif kindar, biraz da mundar insanları, geniş düzlükleri, şişeleme - kırveli hattını yakın eden mavi iveco dolmuşları: salihli.
tesadüf bu ya, çek-senet mafyasından, faizcilere, yeşilliğinden, şifalı sularına bi çok olumlu - olumsuz özelliği bünyesine katmış salihli, malesef kuşadasına, didime, fethiyeye hatta gebe kalmış!
ne kadar da hakederdi salihli denizi ve ramiz turan stadı, denize yakın konuşlanmasıyla deniz üzerinden bir tarifi..