6 Mart 2011 Pazar

adını feriha koydum

1 eyyorlama
"Şu güzel pazar sabahını dışarıda değerlendirsene yavrum, ne işin var ferihayla diziyle miziyle"


Ben de istemez miydim gürbüz Kadıköy kedilerini tekmeleye tekmeleye moda çay bahçesine gidip 'vay anayın babayın, şurası büyükada hemi? Şurası da tarihi yarımada. Yarımada tüm bir adadan daha büyük, Allah'ın bir hikmeti işte. Vay vay vay manzaraya bak' diye coşarak kahvaltımı yapayım. Aslında bu çay bahçesini yıkıp şuraya iki blok apartman dikecen var ya hesaplarıyla memleketimin gereklerini yerine getireyim... Ama olmuyor işte. Bir yanım Keçiören bir yanım Ostim-İvedik, öte yanım Pursaklar. Şu pazar sabahında işte Pursaklar'ı p harfini tükürür gibi telaffuz ederek kendine eğlence çıkarmaya çalışan bir garip insanım.


Hâşâ başkentimizi hor görüyor değilim. Hava güzel olsa yine bi açıkhava uğraşısı bulunur. Kuğulu'da bank kapmaca oynanır, Eymir Gölü'ne 'biz Odtülüyüz abi, valla billa' diye giriş yolları aranır filan. Bozkırın imkanlarıyla bişeyler yapmaya çalışılır. Ama haftaiçi her gün insanı terletircesine mesai yapan güneş, pazar sabahı 'ıımmfhh bugün canım hiç çalışmak istemiyor, şu bulutun ardına kıvrılıp yatayım da oh mis gibi' triplerine girmiş. Bize yine AVM yolları göründü. Bilgisayar koltuğundan (bilgisayar koltuğu da acayip tanımlamaymış) zor kurtardığımız götlerimiz bi alışveriş merkezinin fudkortunda kendini kuru sandalyelerin üzerine bırakacak.


Pazar sabahı türk sineması zevki kontenjanımı da ruhsuz oyunculuğuyla Ediz Hun doldurdu. Olaydı şöyle Kadir İnanır'lı vurdulu kırdılı bi film, yahut Neşeli Günler, Tosun Paşa filan...


Adını feriha koydum diye dizi mi olur len? Zaten kız da Feriha değil, Nihal. Nihal'i harcayacaklar matmazel! Yılların karizmatik oyuncusu Vahide Gördüm'ün dudağının kenarına da saçma bi şive kondurmuşlar. Nerden baksan tutarsızlık. Dizideki zengin kızlarda zaten hiç zengin kız tipi yok. Çıksam Yedinci caddeye bir kamyon dolusu zengin kız tiplisi bulurum. Yani dizinin cast ekibini de kafadan sildim, adını fena koydum.


Hazırlanıp çıkayım da kâh teneke üst geçitlerden sekerek kâh fayanslı alt geçitlerden süzülerek başkentin sıcak bir alışveriş merkezine gideyim de sefil hayatımın pazar gününü mağaza gezerek harcayayım. Tam o sırada da İstanbul'un kuzey dilimine bakan semtlerinden birinde bir benjcev 'ııımffhhss haftasonu da bitiyo ya lan' diye döne döne televizyon karşısında yatsın.