30 Mart 2009 Pazartesi

İpek Ongunlar okudum, derman bulamadım yaralı yüreğime.

Bildiğin gibi travmatik değil anlatacaklarım haceliz. Bugün bana biri "Kendine güvenin yetersiz" dese direkman babamı işaret ederim. Parmağımla gösterecek kadar hıçlıyım.

Babam, ne zaman dersane sınavım olsa kaçıncı olduğumu sorar; ben "x. oldum" dedikten sonra da "x kişi mi girdi sınava?" derdi ve gülerdi. (x= sıram)

Zaten o ara nasıl da ergenim, nasıl da meyilliyim yaşama sevincimi kaybetmeye. Herkese çattım. Annem sürekli 1985 senesini sorguluyordu. Babam yukarıdaki örnek misali türlü geyikler içerisindeydi. Abim her geçen gün Candostlar müptelası oluyordu ve ben "Ya işkembe çorbasından vazgeç, ya rakıdan.. İyice bokum gibi kokmaya başladın" dedikçe "Senin gözlüklerine sıçarım" diyordu bana. Ben ergenim dedikçe üstüme geldiler babakiz (bu ne demek la Habp?)

En sonunda ben "sondan birinci oldum" dedim. Şaşırtmaçlı konuştum. Babam cevab veremedi.

Hiç yorum yok: