24 Şubat 2009 Salı

mahalledeki küçük veletlerden kale direği yapmak

türkiye futbol federasyonu mahalle maçı kuralları komisyonu'nun pilot bölge olarak bizim mahalleyi seçtiği uygulama. başarısız oldu. ama hala bazı yerlerde denendiğini görüyor, üzülüyorum.

yukarıda bahsettiğim komisyon sayesinde, mahalle maçı kuralları standarda bağlanmıştır ve türkiye genelinde değişmez. bugün edirne'den karsa, sinop'tan hatay'a, biraz da çapraz gidelim muğla'dan artvin'e her mahallede 3 korner 1 penaltıdır, 5 taç 2 ofsayttır, 8 gol iki baskettir, yarım köfte ekmek ise 3 liradır. ama işte bu skindirik kural ise sadece bizim mahallede uygulandı: küçük veletlerden kale direği yapmak.

bizim mahallenin futbol kültürü m.ö. 2'lere dayanır. mahmut abi'den 2 sene önceye kadar bizim mahallede, küçük futbol sevdalıları kendilerini kanıtlayıp takıma girmek için, birer cesaret gösterisi yapmak zorundaydılar. aynı 300 sparta filminde, sabi sübyanı, gurt göpeğinin önüne süren zihniyet gibi; bizim veletler de birer tanju, rıdvan, uğur tütüneker veya lemi olabilmek için (evet vardı, trabzonspor'un kazma ismi lemi ile özdeşleşen arkadaşım vardı) ya akşam ezanı okunurken anneye karşı gelmek, varsa abisini dövmek (bunu sadece lemi'ye özenen arkadaş gerçekleştirmişti, zaten ilkokul 5'te de sigarayı bırakmıştı kendisi) veya herkesin gözü önünde babasından dayak yemek zorundaydı. böyle saçma bir işleyiş vardı kabilemizde.

mahmut abi geldi ve değişti her şey. mahmut abi'nin hayatta en hazzetmediği şey, topun taşın üstünden gitmesi ve gol tartışmalarının olmasıydı. bir diğer sevmediği şey ise, karısıydı. erken yaşta evlenmişler, mahmut abi daha futbola doyamadan, daha 100'ler klubüne giremeden, futbol hayatını noktalamıştı. derslerden arta kalan zamanlarında, veya şöyle diyeyim ortaokulu dışardan bitirme sınavları olmadığı zamanlarda, bizim maçlarımızı yönetir, böylelikle bir futbol otoritesinin gölgesinde maçlarımızı neşe içinde eder, maçtan sonra da formalarımızı değiştirirdik. sırf bu yüzden annemden çok azar işitmişliğim vardı, nerde senin kardan adam desenli kazağın diye? soner, beni okuyorsan, o kazağı ver bak, çok ciddiyim. atletin bende, sana geri verebilirim.

işte mahmut abi de küçük veletleri direklerin üstüne geçirirdi, velet eksik olduğunda ise kendi geçerdi. tabi kale o zaman yamuk olurdu. bu bir sürü gol tartışmasını bitirmişti fakat benim kafaya gelen toplar yüzünden salak olduğum mahallede dilden dile anlatılır olmuştu.

yılların kale direğiyim lan ben.

Hiç yorum yok: