terzilik garip bir meslek. bir dikiş aletinin, iğne ipliğin erkeğin elinde olması bilhassa, bu manzarayı gören insanı garip düşüncelere gark edebiliyor. (gark etmek ne demekse artık? hazımsız düşünceyi beyne sokunca, beyin gark eder, gurk eder, belki anlamı budur). şimdi erkeğin nasırlı elinde (norveçli balıkçılar istisnai bir durum) at yarışı kuponu, hatta direk at, orak, çekiç, sanayii ürünler görmeye alışkın göz; elinde iğne iplik, önünde dikiş makinası olan bir adamı görünce, hele ki bu adam bıyıklı olmasına rağmen, gömleğinin üstünde yeleği, burnunun ucunda 3 numara hipermetrop gözlüğü, boynunda mezurasıyla bıyıklı bir adamsa, her an terzinin "benim sigara böreğimi beğeniyorlar ayol" demesini bekliyor. ama demez, asla demez.
google'u araştırdım ve terzi resimlerine baktım. hepsi o kadar birbirine benziyordu ki, en farklı 4 tanesini seçtim.
ama tabi, terziliğin fiziksel görünümünün yarattığı psikolojik hengame dışında manevi olarak da dükkanın verdiği bir huzura ve "terzi suratı" naifliğinin verdiği bir huşuya da değinmek gerekiyor. inanılmaz bir dingin ortam, kesinlikle radyodan çalınan eski bir şarkı, duvarda tuttuğu takımın 88-89 sezonuna ait posteri, tül perdeler ve kumaş ve sabun kokusu. tek teknolojik alet diyebileceğimiz bir dikiş makinası, ki o da sadece mekanik. her nesne doğal, aynı terzi amcanın samimiyeti gibi.
4 yorum:
bu adam salak valla ha ben aksi liği araştırıyom ama bu adam terzi öle terzi böle yazmış sallak
işte okuyucu profilimiz bu arkadaşlar. ibret-i alem olsun diye, bir yorum nasıl edebi olur diye yayınlıyorum bu metni. yoksa, yorumun içerdiği derin anlam ve ihtişam karşısında, müthiş bir aydınlanmya yaşayıp depresyona girebileceğiniz ihtimaline karşın yayınlamamam gerekiyordu. ama bunu okuyun, öğretin, dilden dile yayılsın.
hiçbir şey eskisi gibi olmayacak artık.
zaten arkadaşın aksi kavramını öğrenmek için araştırmak zorunda olması kendisinin dağarcığı hakkında ufak ipuçları taşımakta..
Şimdi bu adsız insan (adı bile yok lan neden kaale alıyorsak artık!) yarın öbürgün bir terziyle işi olduğunda, terzinin samimi amca değil de aksi olanına rastladığında ve hepsinin ötesinde onun amca değil de terzilerin Nuri Alçosu olduğunu, ikram edilen çayın ilaçlı olduğunu, dükkanın arka kısmında sadece dikiş dikilmediğini anladığında acaba aklına okuduğu bu yazı ve kendisinin yaptığı derin yorum gelecek mi? Oda ayaz mı ayaz, ellerim koli bantıyla bağlanmış, gözlerimden süzülen bir kaç damla anıda senin samimiyetin nerde terzi amca diyebilecek mi uyuşmuş beyniyle??
Not : Hala daha (yımışak a onlar, akraba olan hala değil) itirazım var okuyucu profilinin aşağılanmasına. Bak misal ben harika yorum yaptım. Di mi lan? Ehi eki nefis di mi?? Ya biri bişi dese ya... Lan burası da bi ayaz mı ayaz, o sarı gazuzu içmese miydim??
Yorum Gönder