4 Kasım 2008 Salı

deniz tarafındaki kale


teadüflerin çocuklarıyız hepimiz. ben müslüman türk coğrafyasında doğdum: tesadüf! bireyv hartsa bağımsızlık için savaşmış doğduğu topraklarda - o da tesadüf..
velhasılı salihliye getiricem sözü. doğduğum, büyüdüğüm, tozunu yuttuğum, zevkini sürdüğüm memlekete. ve denizin belki de en çok yakışacağı şehre..
oysa ne kadar da hak ederdi salihli, denizi! mesela 'salihli ramiz turan stadını bilmeyenler için tarif edersek; ataklar şuanda deniz tarafındaki kalede yoğunlaştı' benzeri cümleleri ya da..
yeşili, sulak toprakları, hafif kindar, biraz da mundar insanları, geniş düzlükleri, şişeleme - kırveli hattını yakın eden mavi iveco dolmuşları: salihli.
tesadüf bu ya, çek-senet mafyasından, faizcilere, yeşilliğinden, şifalı sularına bi çok olumlu - olumsuz özelliği bünyesine katmış salihli, malesef kuşadasına, didime, fethiyeye hatta gebe kalmış!
ne kadar da hakederdi salihli denizi ve ramiz turan stadı, denize yakın konuşlanmasıyla deniz üzerinden bir tarifi..

Hiç yorum yok: