6 Mayıs 2009 Çarşamba

orta sınıf ailesinde pazar günü

fırından yeni çıkmış ekmek, kupon biriktirilmiyorsa eve ender giren gazete şaşkınlığı, gazetenin kare bulmacasını kahvaltı masasında çözen baba... bulmacalar da çengel değildi, kolay değildi ha. babanın ara ara gelen "soldn sğa.. beşn kinsi, mısrda bir tanrı: hmmm... allah" mırıltıları. abinin üniversiteden haftasonu için eve gelmesinin akabinde, akşamüzerine doğru yerini ütü kokusuna bırakacak yeni yıkanmış çamaşır kokusu...

trt fm'den bir o stada, bir bu stada bağlanan maç yayınları. petrolofisleri, şekersporlar, ali nailler, sol iç tuncaylar, ali can lakotlar. pazar 89, 90, 91.. sıralı dizisinden herhangi birindeki mustafa yolaşan bıyığı. abinin tekrardan izmire dönüş yolculuğuna çıkması ile sokağa çıkıp top depmek. oyuncu seçmek en iyilerinden, maradona, van basten falan.

akşam, 657'de belirtilmiş olduğunu düşündüğüm pazar banyosu. turgut özal, süleyman demirel çelişkisi ki, herhangi bir halkın en sikko çelişkisi... bizimkiler, maç görüntüleri, parliament sinema gecesi.

fiili olmayann cümlecikler bütünü yani. dışarıdan bakıldığında soğuk, gri bir hayatın özlenen renkleri. en azından mutfaktan gelen çay karıştırma sesleri.

Hiç yorum yok: