5 Aralık 2008 Cuma

...yemekli kına gecesi yapılacaktır


arkadaşlar söyleyin bana, kulunuz köleniz olayım, bu çiftin düğün davetiyesinde yukarıdaki cümle yazıyor mudur? bu çift, demir yemek masalarıyla bezenmiş sokakta mı evlenmişler, ha diyiverin bana? bir hayat koskoca yalanlar ve manipülasyonlarla geçiyor.

böyle biten cümleleri kaç kere okuduk hayatımız boyunca, yaklaşık 100 cm2'lik kağıtlarda? kaç kişinin aşk yolundaki en önemli dönemeci olan düğün/evlilik mutluluğuna "yemekli" kelimesi ile bizi zorla ortak ettiler?

zorla ak etekli, türkü bakışlı analarımızın, çilekeş analarımızın saçlarını simlediler, ses etmedik; küçük kardeşlerimizi sünnetlikleri, saçma gelinlikleri ile getirdiler düğüne, olur dedik bağrımıza taş bastık; topuz ettiler bacılarımızın, ablalarımızın saçlarını, gözyaşlarımızı içimize döktük; kurbağalama modelinden başka oynama stil bilmeyen babalarımızı amcalarımızı pistlerde yavrusnu kaybetmiş zebraya çevirdiler, görmezden geldik; abilerimizi, gençlerimizi sarhoş edip, kravatı kafalarına kravat, bellerine ceket bağladılar, uzaklara daldık.

sırf şu sihirli üç kelime, sekiz hece için: "yemekli kına gecesi". nedir bu yemekli kına gecesi? bu düğün çorbasının, keşkeğin ve taze fasulye'nin içindeki etken madde nedir ki biz bu hale geldik? ne zaman başlamıştı bu havlu uğruna katlanılan konvoylar, düğün alayları, beceriksiz damat halayları?

Hiç yorum yok: