18 Mart 2010 Perşembe

ulan bu adamı da üzdünüz ya!..



insanın içini ısıtan gülümseyişine alıştığım sayın başkanımın gül yüzünün şu üzgün hâlini de gösterdiniz ya, alayınız topsuğuz la! eve yorgun gelmişim, kafamın içinde kediler türlü etkinliklerle mart ayını kutluyor, zaten karmaşık olan kafam birazdan aşk-ı memnu dizisinin sırlarına yoğunlaşacak ve büsbütün dumanlar çıkaracak. durum buyken, 'biz mutlu değiliz ama, şu başkanım mutlu, o yeter' diye yüreciğime sular serptiğim adamın ilk kez gülümsemeyen fotoğrafını görmek.. aahh, bu nasıl bişey!



çok ayıp ediliyor başkanıma. hep işte, bu öğrenci milletinin anarşikliğinden, gominisliğinden kaynaklanıyor. sen geceni gündüzüne kat, şehrin için çalış, aldığın karşılık bu olsun! nasıl da hüzünlü, kırgın bakıyor otobüsün camındaki anarşik işaretine. canım yhaa..

3 yorum:

benjcev dedi ki...

yazıda inceden bir tırsakilik, hafiften bir göt tutuşumu da hissetmedim değil. hani terso bir şey yazarız da, baba-oğul süpürge sapıyla kızılay veyahut ulus'ta ebemi s.ker korkusunu gördüm ben.

bilmiyorum, başka arkadaşlar ne diyor bu konuda?

Obicen Kenobi dedi ki...

Ben daha çok içten bi üzüntü hissettim. Empatinin dibine vurup onun üzüntüsüne üzülmüş. Hakikaten o gülen yüzü seviyor gibi.

Süpürge sapıyla mı lan hakkat?

akn dedi ki...

tırsaklık var tabi lan. gecenin zifirinde evime dönüyorum ben. bir ailem var. bir sevdiğim var. daha nerden baksan, yaşanması gereken 20 senem var. ve adamlarda samuray kılıcı var. samuray kılıcı ne arkadaş? ankara'nın göbeğinde! bunu yapan adam evinde ejderha da besler.