17 Eylül 2009 Perşembe

ottübüs prime: çılgın yedek parça ve oto sanayi

geçmiş bölümde, halil ergün mesleği olan "kalp krizi geçirme veya spazmın eşiğinden dönme"yi başarıyla yerine getirmiş, türk dizi tarihindeki ferhundelerden ikincisi (birincisi, "ferhunde hanımlar" dizisine ismini veren ve selefine hiç de benzemeyen mazlum bir kadındı. bir de ismet diye bir kadın vardı bu dizide. isminin ismet olması yeteri kadar ilginç kılıyordu diziyi) türk halkını çileden çıkarmıştır. biz yine kendi dizimize dönelim. muavin adem kaybolmuş ve kahramınımız otobüste esrarengiz bir not bulmuştu.
(halil ergün:"bıraaahın, insan gibi kalp krizi geçirtmediniz adama. bıraahın laaayn" / genç adam: "valla ölürüm de bırakmam. hehe. inceyi gördün? şiş?")

nottaki el yazısı, gayet düzenliydi ve adem'in el yazısına benzemiyordu. ayrıca orhan usta kimdi, neciydi bilmiyordu. tek bildiği oraya gidip adem'i bulması gerektiğiydi. bir filmde görmüştü, kilit kelimelerdeki şifrelerden başka bilgilere ulaşılabiliyordu. bunu denedi. kilit kelimeleri çıkardı: "buji, orhan ve sanayi". bu kelimeler onu "bursa-orhangazi" bilgisine ulaştırdı. anlamsızdı ve anlayacağınız bi' boka yaramamıştı. zaten filmi de ortasından izlemeye başlamış, filmdeki iyi ve kötüleri de ayrıt edemeyince televizyonu kapatmıştı.

sanayiye vardığında, aklı karmakarışıktı. orhan usta'nın yerini sormak için otobüsü girişteki büfenin yanına çekti. büfeleri hep ilginç bulmuştu. sanki oralarda sadece ellerden ibaret varklıklar çalışıyordu. bir büfecinin elleri, dünyada en çok görülen ellerden biriydi. ve herhangi bir büfeci elinden, o kişinin karekterini tahlil edebilirdi. büfenin önüne yaklaştı ve orhan usta'yı sordu. büfecinin eli belirdi tezgahın üstünde. bir kelime dahi konuşmadan, işaret parmağıyla ilk önce sol tarafı gösterdi, sonra da baş parmağıyla sağ tarafı. daha sonra sadece orta parmağını kaldırdı ve en sonunda çay karıştırma işareti yaptı. bu demek oluyordu ki, orhan usta'ya ulaşmak için ilk soldan dönüp, sonra sağa girmeli, camiyi sırtına verip, yuvarlaktan sokağa girmeliydi. otobüsü tekrar çalıştırması zor olacağı için, yürüyerek yola devam etti.

büfecinin pandomimlediği adrese gitti. dükkanın üzerinde "çılgın yedek parça ve oto sanayi" yazıyordu. kapıda garip görünüşlü bir çırak duruyordu. orhan usta'yı sordu. çırak, "bir dakika bekleyin" diyerek içeri doğru yavaş yavaş yürüdü. ilerideki arabanın altından iki çift ayak çıkıyordu. çırak arabanın altına doğru eğildi ve birden bağırmaya başladı. çığlıklar atıyor, deliler gibi oradan oraya koşturuyordu. arabanın altındaki bir çift ayak hareket etti. sanki bir geminin ufuktan belirmesi gibi, ilk önce bacakları, sonra gövdesi ve son olarak da adamın tamamı arabanın dışında belirdi. orhan usta bu olmalı diye içinden geçirdi. ama diğer ayağın sahibi hala arabanın altında yatıyordu. adam, çırağın ensesine vurdu ve "skerim baarma lan" dedi. çırak bu sefer gülmeye başladı. sonra adam, çırağa tekme atıp "gelme lan bir daha bu dükkana. müşterileri korkutuyorsun" diyerek kovdu.

usta, yanına geldi ve "kusura bakmayın, buranın delisi de. küçükken arkadaşı incir ağacından düşmüş, sonra da bu hale gelmiş. tahmin edeceğiniz gibi bunun üzerine düşmüş. neyse ben orhan usta.. size nasıl yardımcı olabilirim?" diyerek kendini tanıttı. o, durumu anlattı ve adem'in burada olabileceğini düşündüğünü söyledi. orhan usta, arabaya doğru yürüdü , altına doğru eğildi ve birden bağırmaya başladı. çığlıklar atıyor, deliler gibi oradan oraya koşturuyordu. arabanın altındaki diğer çift ayak hareket etti. sanki bir geminin ufuktan belirmesi gibi, ilk önce bacakları, sonra gövdesi ve son olarak da adamın tamamı arabanın dışında belirdi. gerçek orhan usta bu olmalı diye içinden geçirdi. adam, fake orhan usta'nın ensesine vurdu ve "skerim baarma lan" dedi. fake orhan usta bu sefer gülmeye başladı. sonra adam, fake orhan usta'ya tekme atıp "gelme lan bir daha bu dükkana. müşterileri korkutuyorsun" diyerek kovdu.

dükkan da hayatı gibi kısır bir döngüye girmişti. kimdi deli olan? yoksa gördükleri bir hayal miydi? adem neredeydi?

Hiç yorum yok: