12 Kasım 2009 Perşembe

Cüneyt Arkın'ın her filmde giydiği kırmızı boğazlı kazak

Bu adamın üstünden bir o kırmızı boğazlı kazağı çıkarmadılar lan. Çıkartsalar rahatlayacaktı, asabiyeti geçecekti. Ama her filmde demirbaş gibi dayadılar kırmızı boğazlı kazağı. Babam da o buhranla sinir manyağı oldu, her seneryoda düzinelerce leşi var. Sözleşmesinde yazıyor lan, gözlerimle gördüm. Film çekimi için günlük ücret, sigorta, yemek, prim felan bir de ''Fahrettin Cüreklibatur bu filmin çekimleri boyunca kırmızı boğazlı kazak giymek zorundadır. Kendisi aksi halde tazminat olarak yakaları albatros kanadı modeli gömlekle, dikine çizgili siyah '70'ler mafya babası' takımını giymeye mecbur olacaktır. Kenarları nedensizce kaldırılmış fötr şapka ise opsiyoneldir.'' maddesi var. Adamlar prodüktör tabi, oyuncular üzerinde büyük güçleri var. Bu dayatmalarla Arkın'ı leylek gibi gezdirdiler bir dönem. O da öfkelendi haliyle.
Tamam bu sinir oyunculuğunun inandırıcılığı açısından iyi oldu ama adamın psikolojisinde yer de etti bence. Bugün bir Cüneyt Arkın'la milenyum bebeleri bile taşak geçiyorsa, nedeni kırmızı boğazlı kazağın Cüneyt Arkın'ın zihni üzerinde bıraktığı tahribattır (aynı milenyum bebeleri bugün bir ziya şengül'le taşak geçiyorsa ise bunun tek nedeni ziya şengül'ün vişne çürüğü bir ten rengine sahip olmasıdır, hata kendisi veya güneş kreminde). Olm nası bırakmasın ba bak resme bak allahını seversen:
http://images.gittigidiyor.com/...

Yalnız resimdeki pantalonu hala İstiklal'deki gencoların üstünde gördüğümü fark etmek beni ürküttü.

Ülkemizde sanatçılara gereken kazak ne yazık ki öldüklerinden sonra veriliyor.

Bi de aklıma takıldı lan ''çıkarmak'' mıdır, ''çıkartmak'' mıdır? hatta ''kapamak'' mıdır, ''kapatmak'' mıdır? Hatta ve hatta ''Atilla Dorsay'' mıdır, ''Attila Dorsay'' mıdır? Sikicem ne alengirli gramerimiz varmış.

1 yorum:

bonaventure dedi ki...

atilla fors ay onun doğrusu.
ama fors küçüklüğünden, minicikliğinden, kuş kadarcıkkeneyken takılan bir isim.
mahallede yoğun bir şekilde pisikletinin arka tekerini kaydırıp 90 derecelik dönüşler yapıp mahallenin en göze alıcı köşesinde yan bir şekilde cümle aleme poz verdiği için, gene aynı mahallenin gereksiz abilerinden biri tarafından "fors atma lan munakoduğum muhahaha" şeklindeki tenkitlerinden dolayı zamanla, dilden dile geçerek bu isim fors şeklinde kalmış.