7 Haziran 2009 Pazar

aksi sanat

aramızdan bazı yazarlar, aksi sanat şeklinde bir site açmışlar. açılış bildirileri de şu şekilde:

aksi sanat, aksi sözlük içerisindeki iki sinsi yazarın çok önce planlamış olduğu fakat üşengeçliklerinden, aymazlıklarından dolayı tam 3 ay sonra hayata geçmiş olan bir projedir.

sanatçı falan değiliz, eleştirmen de. buradan eleştiri yazısı veya edebi bir metin beklemek zırtapozluktur. daha ağır konuşabilirim. en sanatsal etkinliği, blok flütle beethoven'ın 9. senfonisinin en popüler kısmını çalmak olan insanların yeridir burası.

sanata maruz kalıyoruz, ortalama bir bilinç ile. izleyici veya diğer tabirle
müşteriyiz. dolayısıyla, sahip olduğumuz ortalama bilinç ile bu "eserler"i
değerlendirme hakkını kendimizde buluyoruz. bizler, (oha sanki manifesto, sanki sendika bildirisi yazıyorum, "bizler" falan ne ayak hacı?) aslında, sanatı sterilleştiren, gecekonduların duvarlarından alıp, kar maksimizasyonuna tabi eserlerini ücrete tabi plazaların müzelerine sokanlara aksilik yapmayı planlıyoruz, bütün bu yüzeysellik ve ortalama bilincimizle.

o yüzden aksi sanat. "sanat sanat için midir, toplum için midir?" sorusuna yanıt aramıyoruz. cevap artık çoktan belli: "daha iyi model bir araba için".

asla bunları "ezber bozma" aktivitesi olarak da düşünmemek gerek. karşı şov naifliğinde bir yer aslında burası. kitabı okumayıp, filminin çekilmesini bekleyenlere de ortamlarda ekmek çıkaracak kadar spoiler ve bilgi verebiliriz. ama bunların doğruluğu hakkında, herhangi bir garanti vermiyoruz.

iyi eğlenceler.


http://sanat.aksisozluk.net veya http://aksisanat.blogspot.com adreslerinden ulaşılabilir.

2 yorum:

Habp dedi ki...

hee güzel düşünmüşün, valla güzel ya. 2 gündür bişiler yazıttiriyim istiyorum, cık. izin yokmuş noluyo sonra habp gitti habp gitti. Bu gün saat on2 ye kadar açılmaz ise yazarlığım aksi sanatta, dudağımın kenarında yıldızı belirmiş say. Baktım hala olan biten yok Haşim misali avucumun içiyle dirseğimin iç tarafına vururum. Tehlikeliyim...

ceketli ali dayi dedi ki...

habp sen benim büyüğümsün. bizim oralarda büyüğe saygı vardır. fazla sert konuşmak istemiyorum. 'yinge' unvanının ardına sığınarak diyorum ki; aksi sanat için az önce sana davet gönderildi, sen de kabul ettin. Yazmazsan kalbini kırarım. İşte o zaman sert konuşmaktan da çekinmem. SOnuçta benim de bir ağırlığım var.