11 Ekim 2010 Pazartesi

ateşle barut ah, yan yana durmaz

gönül dilinden anla biraz, bir dokunursan ah dokunursan ellerin mızrap olur bedenim saz...

bu erotik girişten sonra lafı askerliğe nasıl getirebilirim ki? (erotizm ve askerlik ilişkisi de pek gel gitli, pek sancılı, pek netamelidir aslında)

askerliğin, insan ruhunu yıkıcı taraflarının başında kendine has espri anlayışı gelir. misal binlerce yıl önce mete han ilk orduyu kurduğunda, arka saflarda şöyle bir diyalog geçtiği rivayet edilir:

ötükenli çılgın bixici: lan tigin! 4 santimmiş diyorlar sigin. hahahahhaa...
tigin: olum sus lan, komtan duyarsa siger ikimizi de!

görüldüğü üzre, zerre komik olmayan bi diyalog. işte olay da bu zaten. askerde esprinin komik olması gibi bir zorunluluk yok. bu zorunluluk bir de star tv'deki HAYRETTİN isimli şov programında yok. acayip bi özgürlük. espri yapıyorsun ve komik değil.

ateş askere gitmeden önce bir abisi olarak çeşitli tavsiyelerde bulundum. her mahalle abisinin vereceği türden tavsiyelerdi işte. ama bu konuda uyarmayı unutmuşum. "nişan al, ateeşş! hhahahahahaha" geyiğini günde 10 kere yapmaktan sıkılmayan bir uzman çavuş, ateşi olan var mı sorusuna seni gösterip gülmekten çekinmeyen tertip filan...

haftasonları internete giriyor garibim. çipil çipil gözlerle askerlik anısı anlatacak adam arıyor msnlerde. tüm arkadaşları tek tek çevrimdışı oluyor. (evladın olsa dinlenmez askerlik anısı) ve o, içinde bir kırıklık elleri soğuk/ boğazında düğüm düğüm kelimelerle soğuk koğuşuna dönüyor: "aha ateş geldi. ısıtsana lan koğuşu, donduk munakoyiim!"

asker gidecek, geri gelecek. ama espri humorunu soğuk bir nöbet kulesinde bırakarak...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

yumuşak g lan!!

online sayısı 2 yazıyor ama kim olduğunu göremiyoruz. sözlükle ilgili çok sorular var kafamda. napıcaz şimdi?