10 Ekim 2008 Cuma

mustafa denizli üzerine çeşitlemeler

mustafa denizli'nin babama çok benzediğini düşünüyorum. ama jupp derwall'i birine benzetemedim. hele şu gençlik hali ile babamın gençlik halini yanyana koyunca diyorum ki, "ulan sizden bulmaca bile yapılmaz, arada 7 fark yok" diyorum ve gülüyorum keh keh. beni bu iki fotoğraf karşısında, kendi kendime konuşuyor halde görenler deli zannediyordur. deli diyorlar bana, desinler değişemem aga.


yalnız bu görüntü ve bu görüntünün canlandırdığı hatıralar, beni en az uefa kupası finalinin sonunda penaltı atmış popescu, yere çömelmiş fatih terim, g.tünü kaldırmaktan aciz koşan okan buruk ve tek kolla oynayan bülent korkmaz kadar duygulandırır. çünkü o zaman, galatasaray futbol takımının, ulaşılması güç başarılarının temellerinin atılmaya başladığı yıllardır, ve naiftir biraz daha futbol. saftır prekazi'ye, simoviç'e, tanju'ya, sakallı uğur'a olan sevgi. en son böyle sevgiyi, hagi, popescu, bülent korkmaz, taffarel ve hagi ve hagi ve hagi'ye duydum.

ha bir de fotoğrafta, ufak bir detay var. denizli ile derwall arasından bizlere gülen adam. iğne deliğinden kafasını geçirmiş bu adam, bu fotoğraftan başka bir yerde görülmemiş. bu adam kim mi? tabi ki, sabri sarıoğlu'nun eniştesi.

yıllar sonra, fenerbahçe'ye gelen mustafa denizli, "mustafa denizli, şampiyon yap bizi" gibi gıcık bir tezahüratla gelmiş, 5 yabancı sınırlaması olan takımda 6 yabancı oynatmış, şampiyonlar ligi'nde 0 puan toplayarak rekor kırmıştır. kendisi ki, uyumadan önce kafasında maçları 100 defa oynar ve 51'ni kendi kazanır idi.

şimdi, ertuğrul sağlam'dan boşalan ve sinan engin'in göz diktiği, samet aybaba'nın "las olm azcık da ben oturam" dediği koltuğa geçmiştir. beşiktaş ile ne yapar eder bilemiyorum ama artık babama da benzemiyor. biraz da geyik bir adamdır mustafa denizli. iran'da futbol takımı çalıştırmışlığı bile vardır. ulan neyse ya.

ufff saçma oldu bu yazı ama fotoyla idare edin.

Hiç yorum yok: