23 Şubat 2010 Salı

darbe planım

bikaç gündür çok fena darbe planları yapıyorum. kafam hep bu konuya yoğuşuk.

arı kovanına sopayla dürteleyip kaçan çocuklar vardı ilkokulda. derdin ne götten bacaklı? ne rahatsız edip yok yere gaza getiriyorsun arıları? sen şerbetlisin, derin eşşek derisi. kırk arı soksa da yüzün kızarmaz. biz ne olacaz?.. arı yuvasına dürtelemeyeceksin aga! sabrını test etmeye yeltenmeyeceksin!

ben diyorum ki, bugün yarın olur bu iş. ihtilal bildirisini de gökhan abur okur. gökhan abur kim diye merak edersen, ntv hava durumunu işaret ederim. şu dönemde en tok sesli adam o. bir de bülent ersoy var ama, ona okutacaklarına pek ihtimal vermiyorum. gerçi, cep telefonuna mesaj da gelebilir: ynetime el koydk:) çkü tuttunus:P

planlıyım hazırlıklıyım diyorum ama, şu gece eyleme geçilse, yarın sabah içecek çayım yok. akşam tembellik edip markete gitmeyişimin cezasını karneyle çay kuyruğunda bekleyerek çekebilirim. doğalgaz sayacında da 33 kontör görünüyor. bi hafta ha yeter ha yetmez. sonrası kış kıyamet. sonrası kar boran, feryat figan. falan filan.

haber gelir gelmez, askerlik günlerimden kalma çavuş üniformamı ve nöbetçi çavuş kolluğumu kuşanıp apartmanın önüne dikilirim. apartman maşallah, asker emeklisi amcayla tıka basa dolu olduğundan, biri yöneticiliğe el koyar; ben de onun yaveri olurum. ya da yağveri olurum. doğru yazılışı hangisiyse artık.. uyanık davranıp dünden saçları kestirmişim çok şükür. jandarma çavuşum lan bugüne bugün. babamın anlattığına göre, ihtilal zamanı jandarma çavuş olmak çok taşaklı bişeymiş. bizim sitenin yat yoklamasını filan hep ben alırım. karavanayı ben çıkartırım. mıntıka temizliği yaptırırım. askerde ne yaptıysam aynılarını yaparım.

tecrübe eksikliğimiz var bak. neredeyse 30 senedir darbe olmamış. ilk günler biraz acemilik çekeriz gibime geliyor...

işkenceye dayanamam ben. öyle makatıma soda şişesi filan sokulacak olursa, yahut tırnaklarım çekilecek olursa.. uuuuwwff, yazarken bile içim bi acayip oldu. ne biliyorsam anlatırım. bülbül gibi dile gelir, eşi dostu hepten ele veririm. hiç öyle delikanlı ayaklarına yatamam. anlatırım dedim ama, insan bildiklerini de unutur o ortamda. tek bildiğim, hiçbir şey bilmediğimdir.. kendi bokunu yedirtiyorlarmış diye duydum, aslı var mıdır ki? gerçi, bok yenilecekse kendi bokun en temizi. bildiğin tanıdığın herze, senin imalatın sonuçta.

az önce zeynep'le ufak bi ihtilal senaryosu çalışayım dedim ama, sonuç tam bir hayal kırıklığı oldu. kızın zerrece hazırlığı yok. subay rütbelerini say desen, subayın anlamını tam bilmiyor ki, rütbeleri nasıl saysın? daha bunun astsubayı var, uzman çavuşu var... bir de, kız birey olmanın getirdiği aymazlıkla, bu konularda biraz dik kafalı! emir sorguluyor. otoriteye karşı lüzumsuz bir artisliği var kendisinin. yavrum, emri amiri sorgulamayacaksın! emret komtanım, emredersin komtanım! bitti, bu kadar! çok dayak yer bu. dolayısıyla bana da yedirtir. aşık olurken general torunu, olmadı albay kızı filan seçmek gerekiyormuş. şu an anladım.

paşanın biri çıkıp da, vergi borcu olanların alayını yağlı kazığa oturtmak istiyorum gibi bi fantaziye koşsa, üç kuruş borç için yok yere huzurumuz ve de dübür sağlığımız bozulacak. adama anlatamazsın ki o durumda, paşam benim borcum azıcık diye. dinlemeden etmeden trilyonluk adamla aynı akıbete uğratırlar. yağlı kazığın da pek yağlı olacağını sanmıyorum. yokluk günleri, yağ karneyle veriliyordur. yağ harcamazlar gibime geliyor.

paşaların hayal gücünden sual olunmaz. fanatik fenerli bi dayı çıkıp 'tüm beşiktaşlıları kabataş iskelesinden boğaza dökeceğiz' dese, yapma etme diyemezsin. rengimi belli etmem desem, o daha fena. hemen belli olur beşiktaşlılığım.

şehirlerarası otobüs-uçak-şimendifer seferleri aksayabilir. annem babam memlekette, ben buralarda! annem annem diye yayan yollara düşsem, kaçaktır eşkıyadır diye g3 mermileriyle kolumu budumu kopartırlar. döne döne giren bi mermiden bahsediyoruz nihayetinde. bu arada, başkentte yaşamak da ayrıca riskliymiş. kişi başına düşen üniformalı sayısı muazzam boyutlarda. bu yönden bakılınca, annem babam daha şanslı gibi. bu noktada kafam karıştı.

neyse... iyi kötü bir darbe planım var. sabah cep telefonuma gelen genelkurmay mesajıyla uyanırsam ne yapacağımı az çok biliyorum. şükür, şu güne kadar cumhuriyete devlete filan da bi terbiyesizliğim olmadı. ama sıkıyönetim adam ayırd etmiyormuş diye duydum. sıkıyı veriyormuş her türlü. bok yedirtmeler, testis burmalar, beşi bi yerdeler...

1 yorum:

bonaventure dedi ki...

türkiyenin yakın tarihini çok yanlış anlamış adam:)