3 Kasım 2010 Çarşamba

yeşil peri gecesi

öncelikle, google'da bu kitabın ismini aratıp da buraya düşecek olan sevgili edebiyat dostu güzel insanlar, gidin burdan! bu bir kitap eleştrisi, yazar güzellemesi filan değil.

kitabevinin beleş (ne kadar çirkin bir kelime beleş) gazetesinde iki sayfalık bir söyleşi yapılmış bu kitabın yazarı ayfer tunç'la. tipik edebiyat dergisi söyleşilerinden biri: kendi bilgisini de gözler önüne sermeye çalışan bir sorucunun uzunca sorusu ve o anda bambaşka kafalar yaşayan yazarın net yarım sayfalık ve soruyla pek de alakalı olmayan cevapları...

imam hatipte okurken varlığına inandırıldığım ve o gün bugündür omzumda gezdirdiğim yazıcı melek şu anda tüm melekliğini bırakıp galeyana gelse ve "lan yavşak, kitapçıdan beleş yayını emmiklemişin, ki zaten o alışveriş merkezine gitmenin sebebi de tuvalete girmekti, söyleşiyi de eve dönüşte uykun gelip de durağı kaçırmayasın diye okudun. neyin artisliğindesin sen" dese ne cevap veririm bilemem.



evet! milyon dolarlık yatırımı, koskoca alışveriş merkezini işeme amaçlı kullanıyorum. geçerken de kitapçının beleş yayınlarını broşürlerini filan emmikliyorum. ama bu sayede muazzam edebiyat birikimi yaptım. ve şunu gördüm ki, son dönem türk romanında "len kitaba öyle bir isim vereyim ki okuyucu ne bok olduğunu idrak edemesin" furyası var. yeşil peri gecesi nedir? ben şu küçük beynimle (beyincik) bu isimleri bi yere oturtamamanın esrik sancılarını yaşıyorum ve bu yüzden sık sık psikoloğuma seğirtiyorum. trajik acılar içerisinde kendimi şiirin o dingin ve uçsuz bucaksız ummanına bırakmaktan başka çarem kalmıyor...

ben kitap yazsam ismini yeşil peri gecesi koymam misal. ekmek derim, kapı derim, otobüs derim, çam diplerinde kozalak derim.. elle tutulur, kafayla idrak edilir şeyler söylerim.

şu anda büyük ihtimalle ayfer tunç ablaya haksızlıklar yapıyorum. kitap muazzamdır belki. varoluşun sancılarını hafifletecek (çok söyleşi okudum şu yaşa kadar, öyle böyle değil) şeyler vardır. ama aga, böyle ergen kızın öykü-şiir defterinde sıkça rastlanan tipte isim koyarsan kitabına, koşarak uzaklaşırım. okumam! dizi izlerim mal olurum. aha sorumlusu da sizsiniz derim!

son olarak, akşam otobüste "vay beeh, adama bak, şu saatte ayakta dikildiği otobüste edebiyat dergisi okuyor. hey mübarek ki, gözlerinden bilinmeyen bir masal ülkesine kelimeler fışkırıyor" diye gaza gelen sayın yolcular, işin aslı öyle değil. okumazsam uykum gelir, durağı kaçırırım, ankara'nın ayazında sokak sokak evimi ararım. ziyan olurum.

2 yorum:

benjcev dedi ki...

"muz sesleri" var bi de. o gün bugündür aklım çıkacak gibi. ben de afişini gördüm.

mahrem-i-esrar dedi ki...

Yeşil peri gecesi mantıksız bir isim değil. Bilgi eksikliğinden kaynaklanan bir yanlış yorumlama. Yeşil peri Türkiye de yasaklı olan bir içki : absinthe nin yeşil olanına verilen isim (bkz green fairy). Bu sebeple yeşil peri içilen bir gecenin adı işte... yeşil peri gecesi...

Rakı gecesi gibi, erkeklerin toplanın hadi hop rakı gecesi yapalım dediği gibi. Romanın adı rakı gecesi olsa şaşırmazdınız ama. Neyse, umarım anlatabildim. esenlikler