1 Mayıs 2010 Cumartesi

1 mayıs

taksim'de kutlandı. güzel oldu. evet, bu kadar.

bugünün bizi asıl ilgilendiren yönü ise, koskoca işçi ve emekçi bayramını 'ehe mehe, nişanı önemli bir tarihe denk getireyim de yarın öbür gün yıldönümünü unutup hanımdan dünyanın azarını işitmeyeyim' gibi küçük hesapların sonucunda, bir nişan gününe çevrilmiş olması. bir yanda kapkara nasırlı madenci elleri, öbür yanda heyecandan fiti fiti kıpraşan ve muhtemelen bir işçi maaşı kadar para ödenmiş yüzükleri sabırsızlıkla bekleyen bakımlı eller...

bugün, buradan isim verip rencide etmek istemeyeceğim bi arkadaş nişanlandı. yani, aileler arasında vay sizin oğlan da pek zayıfımış, vay sizin kız da fanatik bir newell's old boys taraftarıymış gibi sebeplerden kavga filan çıkmadıysa, şu anda nişanlı olmaları gerekiyor.

yine yukarıda bahsettiğim 'lan yıldönümü unutmak çok tehlikeli, adrenalin yüklü bişey. ne yapsak ki..' korkusuyla, kızla tanışmasını 29 ekim'e denk getiren bu adam; kuvvetle muhtemeldir ki düğün tarihini de 30 ağustos olarak belirlemiştir. 30 ağustos akşamı, zaferi kutlamak için havayi fişeklerin peşpeşe ateşleneceğini ve 'vay anasını be, oğlan tarafı da masraftan hiç kaçmamış vallahi. baksana yarım saattir havayi fişeğin anasını ağladıyorlar. belli ki damatta para kamyon yüküyle' denileceğini de hesaplamıştır. hep ince matematiksel çalışmalar bunlar. çok acayip işler dönüyor. israil falan. amerika'nın yeni ortadoğu polit.. neyse fazla konuşmayalım bunları. tehlikeli. hep oyun dönüyor. oyun içinde oyun.

lafı daha uzatırdım da burdan köye yol yapardım da uyku saatim geçmek üzere. saat 10, yatağa kon. saat 11, uyku saatidir. saat 12, sen daha yatmadın mı ki? oowwf, hakkaten uyku saatim gelmiş. son bi iki cümlede kayış çok fena koptu. özetle, genç çifte ömür boyu mutluluklar dilerim. doğacak çocuklara isim önerim: kız olursa marks, erkek olursa engels.