Çoğul bir başlık attığımın farkındayım, ama bu yazı sadece 1 tavsiye barındırıyor. Gerisi sonra gelebilir.
Bir şeyi 40 kere ya da 400 kere yaparsan, bunu yaptığının farkına bile varamazsın. Olmaz. Otomatiğe bağlanır o bi' kere. Örneğin mesela; ben her sabah işe gelir gelmez bilgisayarımı açarım ve ilk olarak günlük burç yorumlarına bakarım. Fakat,bunu yaparken "dur bakayım" demem yani, bir bakmışım sayfa açılmış karşımda.
Doğru bir örnek verdim mi acaba endişesini yaşıyor olduğum şu dakikalarda konumuza dönmek isterim:
Konumuz aslında sigara izmaritinin pis yapısı ve bunun farkındalığı.
Bir dönem sigara kullandım diyebilirim. Ancak dışarıda içtiğim sigaranın izmaritini yere atamadığım, o pis şeyle dakikalarca çöp aramak zorunda kaldığım için bıraktım.
Grinpis ya da tema ya da herhangi bir yere üye değilim. Kaldı ki izmariti sanatsal bir şekilde yere atmacaları daha çok bu üyelerde gördüm. Ve aklı başında, eğitimli, kültürlü olduğuna inandığım insanlarda. Nasıl olur, diye sordum kendi kendime. Yedim bitirdim kendimi.
Çok sonraları, buldum cevabımı...
Ergenliğinde başlarsın sigaraya. O dönemlerde de çevreci bir styla pek rağbet görmez(kendimden biliyorum hiç popüler değildim). Sigarayı tutuşun bile bir styladır. Çekerken kafa yukarı kalkar üflerken gözler kısılır. Sigara külünü nasıl sallasam diye oturur düşünürsün. Sonra da o izmariti takla attıra attıra fırlatırsın.E sonra büyürsün. O zaman da bu yaptığının ayırdına bile varamayacak derecede otomatiğe bağlamışsındır.
Aşağıdaki abimizde otomatik devre dışı. Alkışlanası.

...ve işte ben bugün bunu fark etmeni istedim dost.
5 yorum:
sigara izmariti ile çevre kirlenmez. çevre dediğin şey bir parça sünger, yağmurla eriyip giden kağıt ve bir iki miligramlık tütünün çok daha üzerinde güce sahip. ve lakin çevre kozmetikle, deodorantla, saç spreyiyle kirlenir dostlarım. sigara en fazla tşörtü, şortu deler; kozmetikse ozonu. kozmetiğin olmadığı, deodorantların kullanılmadığı bir dünya diliyorum dostlarım. insanlar buram buram ter koksun, özüne dönsün istiyorum dostlarım. ayyyyy have a dream!! (konuyu böyle saptırabilirsem ne mutlu bana)
sevgili dost deatly,
yukarıdaki yorumun başta "hakkat yav" etkisi yaratıyor, doğruya doğru.
ancak bir iki diyeceğim var sana.
kulak ver diyeceklerime.
şimdi ben senin yukarıdaki yorumunu yanıma alarak , özellikle de "bir parça sünger, yağmurla eriyip giden kağıt" kısmında kullandığım tuvalet kağıtlarını bile dışarı atabilirim. tek sorun zaten bu.insanın yaptığı yanlış şeyleri küçümsemesi, "nolcak yav" düşüncesi. kozmetik konusunu farklı bir başlıkta tartışırız. iyi günler diliyorum.
ahahah denize düşen yılan koymuş sana lafı deatly: ))) ahahaha..
sevgili denize düşen yılan;
öncelikle şunu söylemek isterim ki ben tuvalet kağıdı kullanmam. o iş için incir ağacı yapraklarını kullanırım. ve dolayısıyla da onları dışarı atarım. bu kullanımım sonucuyla da, vermiş olduğun örnek bana gayet olabilir, gayet yapılabilir bir örnek gibi geldi.
ki zaten tuvalet kağıdı dediğin şeyde iki su damlasında eriyip gitmelidir. eriyip gitmeyeni bim'de satılır, o da boruları tıkar, tuvalet taşar, evi barkı bok götürür.
sonuç itibariyle suç, o tuvalet kağıdını sokağa atanda değil, maliyeti indireyimde daha çok kazanayım diyerek erimeyecek şekilde üretende. suç, o şekilde üretene izin verende. suç, vatandaşının cebinde para bırakmayarak, ucuz diye o şekilde tuvalet kağıdını aldıranda.
ama suç; klozet tıkandı. ben şimdi tesisatçıya verecek parayı nerden bulucam diye içlenip sigarası elinde kara kara düşünen kişide değil.
deatly sen haksızsın.
Yorum Gönder